Onu gördüm…

Dün gece bir yıldız kaydı.

Gökyüzüne baktığım bir sırada…

Muhtemelen çok büyük bir meteordu, çünkü atmosferde yanarak yol almasını birkaç saniye boyunca izleyebildim.

Durgun, biraz da yorgun olduğum bir anda göründü bana…

27 yaşındaki o genç kadının, evinde ölü bulunduğu haberini aldıktan kısa bir süre sonra…

Çocuklar yeni yatmıştı, babalarıyla oturmuş kahve içiyordum…

Haber merkezinden onun telefonuna mesaj geldi…

Bana “Amy Winehouse” ölmüş dedi…

Birkaç hafta önce, çok sevdiğim bir arkadaşım, Amy’nin İstanbul konseri için bilet almış, sonra da konser iptal oldu diye yakınmıştı, onu hatırladım…

“Dengesiz bir hayatı var. Fazla uzun yaşamaz. Ölmeden önce onu bir kez sahnede görmek lazımdı, yazık oldu…” demişti arkadaşım…

Haklıydı.

Bilen bilir, yıllardır Temmuz’la aramız iyi değil.

Gelecekte bir gün, herhangi bir Temmuz’da geçekten önemli ve harika bir olay olmasını ve Temmuz’la barışmayı umuyorum…

Ama şimdilik küsüz.

Şehitler, balkondan düşen bebek, hayata zamansız veda eden canlar… Yine yapacağını yapıyor işte. Sevimsiz.

Yine de, dün gece o muhteşem yıldızın gökyüzünde kaymasını izlerken, kalbimin atışları hızlandı…

Tabii ki bir dilek tuttum.

Hiç kaçırmam böyle şansları…

Umut etme, hayal kurma fırsatlarını değerlendirmek gerekir diye düşünürüm…

Büyüdükçe vazgeçiyoruz bunları yapmaktan.

Unutuyoruz.

Uzaklaşıyoruz.

O genç kadının ölüm haberini aldıktan sonra, gökyüzünde kayan yıldızın ardında parlak bir iz bırakarak yokolmasını izlerken, bir şeyi farkettim…

Ben vazgeçmemişim hayata dair umutlarımdan…

Temmuz’a küs olsam bile…

Şimdilik.

Bu yazı Deniz Ugur içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın